2 Mayıs 2010

Salıncak


Salıncak bana özgürlüğü çağrıştırıyor..
Çocukluğumda parktaki tek gözağrımdı...
başıma gelen bi olay..7 yaşlarındayken arkadaşım beni sallarken daha hızlı daha hızlı derken burnuna yediği salıncak darbesinden sonra tek başıma sallanmayı öğrendim..
Artık salıncağa binmek sadece çocuklara aitmiş gibi..belediyeler salıncakları o kadar küçük yapıyorlar ki binmek için sıfır beden olmak gerekiyor!!
Hızlı hızlı sallanarak rüzgarın yüzüme çarpmasını özledim..
Şu an bu satırları yazarken evimin yanındaki parktan gıcırdayan salıncağın ve çocukların sesleri geliyor...(gıcık şeyler:D )

5 yorum:

Bero dedi ki...

Ben de çok severim salıncakta sallanmayı, bikaç sene evvel binme denemesi yaptım da totom sığmamıştı :)

İğne İle İplik dedi ki...

Parklarda salıncak sırasını kapmak büyük lüks olduğundan, dedem bana bahçesinde salıncak kurardı. Köy işi olurdu biraz, böyle hamakla salıncak arası bir şey.. Dünyanın en orijinal, en eğlenceli, en özel oyuncağı.. Hala tadı damağımda:)

Lou dedi ki...

Bende bayılırım salıncağa hızımı alamazdım sallanırken :D
Ayrıca küçüklüğümde salıncaktan düşmem sonucu çenemde bir yarık açılmıştı ve salıncakta hız yapma tutkum çenemdeki dikiş iziyle ölümsüzleşti böylece:D:D

eda bayraktar dedi ki...

ha ha ha...toto olayından ben de muzdaripim...:)

Profösör dedi ki...

Salıncak güzel ama; olmassa motorsikletle bir gezi düzenleyiniz. Motorla hareket halinde rüzgar insanın saçlarınhı dağıtıyor.