14 Ağustos 2010

konser

Yaz aylarında İstanbul'u çekici hale getiren tek şey konserlerdir.Muhakkak gidilecek bir konser bulursunuz.Ne yazık ki bu durum benim için geçerli değil.Bazı konserlerin bilet paraları çok yüksek bu yüzden protesto amaçlı gitmedim.Sonra çok sevdiğim sanatçı Mario frangoulis her sene gelir bu sene gelmiyeceği tuttu neyse Ramazandan sonra gelir belki...konsere gitmekten en keyif aldığım kişi ablamdır.Çok eğlenceli vakit geçiririz...çookk..
*Öncelikle evden çıkılır.
*Otobüse binilir.İnsanlarımız genellikle kapı önünde biriktiği için hepsini iterek ortaya ilerler..bende peşinden sonra haliyle kalabalık olduğundan birbirine değme durumu oluyor bizimki uuflar puflar iter(eğitemedik)bense nazikçe gülümseyip biraz ilerler misiniz derim..
*Konser yerine varıp sıra yerleri bulmaya geldiğinde ablam kesinlikle 40 yıllık yer gösterici gibi yerimiz şıp diye bulur.Yanlız ufak sorun yerimizde başkasını oturduğunu görürüz ablam hemen izah etmeye başlar adam anlamayınca Adama öyle bir bakış atıp sesini yükseltir ki onu tanımıyorum biz ayrı geldik gibi bir konuşma içinde bulurum kendimi
*Konser başlar sanatçı şarkıları eşlik etmemizi ister hatta şarkıyı bize söylettirir.Ablamsa boşuna mı para verdik, cd dinlerdik der bana ..ilk kez kendilerini haklı bulurum...
*Aklıma Bülent Ortaçgil ve Teoman konseri geldi arkamızda şarkı söylemesi devletçe yasaklanmalı gereken bir kız şarkıları öyle bir eşlik ediyor ki..arkamızı dönüp kızı tebrik etmek içimizden geldi..
*Konser sonrası her zaman Mc'e uğranıp eve dön döndüğümüzde yediğimiz hamburgerlerin pişmanlığıyla uyuruz...

1 yorum:

Mutluanne dedi ki...

Konseri severim ama o kalabalığı asla çekemem hiç gitmedim o yüzden...evde izlemek tercihim

sevgiler