6 Ağustos 2010

korkuyorum anne

İnsan nedir ki...

Korkulardan,zaaflardan,arzulardan,özlemlerden örtülü bir hafıza ve kandan,etten,kemikten oluşan kırılgan bir beden.
İstanbul'un, vapur sesleri ve martı çığlıklarıyla yankılanan sokaklarında ve evlerinde, çığlık çığlığa, omuz omuza, sırt sırta, dudak dudağa, el ele, yumruk yumruğa, göz göze, yanak yanağa yaşayan insanları:
Ali ve babası Rasih..Terzi Neriman ve oğlu Keten..karnında bebeğiyle İpek..Kapıcı Rıza, karısı Selvi ve oğlu çetin...Mahallenin kasabı Kemal..Neriman'ın köpeği Çakır.. Jimnastikçi Ümit,eski boksör Aytekin..
Film Ali'nin geçirdiği bir kaza ile başlar.Ali kazada hafızasını kaybeder.Filmin bütün insanları kendilerini Ali'nin kafa karışıklığı ile gelen bir karmaşanın içinde bulurlar.Bu karmaşa her günün karmaşası,bu karmaşanın bir başka adı 'hayat'tır.
Bu karmaşayı,elden ele dolaşan,sahibini arayan değerli bir yüzük ve uzak bir hırsızlık hikayesi ve yalan bir polis soruşturması daha da renklerdirir.

2 yorum:

Aylak Kedi dedi ki...

ÜSTÜNDEN BİR KAÇ YIL GEÇTİ SANIRIM.

ÖZELLİKLE YATAKTA OTURUP ELİNİ BİR YATAĞA BİR DİZİNE KOYDUĞU SAHNEYİ VE MÜZİĞİNİ UNUTAMAM. :)

pariseda dedi ki...

bende en çok Şenay Gürler'in yanındaki jimnastikçi kız ile olan el ele..göz göze..sahnesini severim...